Senenin Son Buluşması ve 2018 Üzerine

Her ne kadar plan program yapsak da her buluşma sürprizlerle dolup taşarak akıyor, her seferinde bizi daha bütün, daha birlikte, daha faydalı ve daha dünya vatandaşı hissettiriyor.

     Dolu dolu ve gün be gün büyüyerek geçirdiğimiz bu yılın son buluşmasını İstanbul'un hala en güzel yerlerinden olan Şişhane-Tünel'de gerçekleştirdik. Hem de bu sefer USk St.Petersburg katılımı ile uluslararası bir buluşma deneyimledik. Böylece hayallerimizden biri daha gerçekleşti.

Usk Istanbul Teşvikiye Buluşması

     Bugün beklediğimizden daha sıcak, beklediğimiz kadar hızlı, ve planladığımızdan farklı bir yerde yine çok güzel bir buluşma geçirdik. İlk kez denediğimiz "sketch on the go", 2 saat 4 çizim konsepti çok heyecanlı, zorlayıcı ve eğlenceliydi. Teşvikiye Camii'nin restorasyonda olması sebebiyle kendimize başka bir mekan ararken yol bizi Maçka Akif Tuncel Teknik ve Endüstri Meslek lisesine çıkardı. Edindiğimiz bilgilere göre 1920 yılında İtalyan Konsolosluğu olarak kullanılmak üzere inşa edilen bina çok kısa bir süre konsolosluk olarak kullanılmış. 1950'li yıllardan itibaren de lise olarak kullanılıyor. Biz de şansımıza veli toplantısı olan bir güne denk geldik ve rahatça bahçede vakit geçirdikten sonra binanın içini gezme ve öğretmenlerle tanışma fırsatı yakaladık. Lise içerisinde ciddi bir sanat eğitimi verilmesi, atölye şeklinde sınıfların bulunması bizi çok mutlu etti.

Usk Istanbul Sirkeci Garı Buluşması

     Bilin bakalım USk Istanbul'un bu haftaki buluşmasında çizerler arasında kim vardı? Bunun için size birkaç ipucu vereyim. Kendisi yıllarca birçok dergide Üzeyir, Kaptan Onedin, Macerayı Seven Adam gibi kahramanlar yaratmış ve Duka Film, Sevgili Günlük gibi birbirinden güzel çizgi dizilere imza atmış bir çizer. Hemen tanıdınız tabii ki, Cengiz Üstün! En güzel günlerimize çizgileriyle renk katan bu büyük usta ile çizim yapmak çok eğlenceliydi. Kendisiyle bir yandan çizim yaparken bir yandan da o karakterlerin yaratım sürecine dair hikayeler dinledik. Kendisine bugün bizlere eşlik ettiği için çok teşekkür ediyoruz. 

Usk Istanbul Topkapı Sarayı Buluşması

     İnsanların yavaş yavaş sokaklardan alışveriş merkezlerine doğru çekildikleri zamanlar bir Usk Istanbul çizeri için en güzel zamanlardır. Özellikle havanın kapalı olduğu, yağmurun yağıp yağmamak konusunda karar vermede zorluk çektiği bu güzide günlerde Topkapı Sarayı'nda bile pek fazla rahatsız edilmeden çizim yapabilme imkanı oluyor insanın.

Usk Istanbul Demir Kilise Buluşması

     Yaz günleri şehirden göç edeli pek de uzun bir zaman olmamıştı, ancak şehrin havası o gün kış mevsimini aratmayacak kadar soğuktu. Karanlık bulutlarla çevrili, insanı yağdı yağacak korkusuna boğan, çizerleri ıslatmak için adeta fırsat kollayan bu havada Usk Istanbul çizerleri Haliç kıyısında, Demir Kilise bahçesinde buluştular. Bu sefer ilk defa katılan çizerler çoğunluktaydı, havanın beklenilenin aksine yağmura dönmemesi de bu arkadaşlarımızın yüzü suyu hürmetine oldu galiba. Sakin ve kalabalıktan uzak kilise bahçesini bulunca burada biraz vakit geçirdik. Çoğu arkadaşımız birden fazla resim yaptı bu noktada. Sonrasında meşhur Kiremit Caddesi'nde aldık nefesi. Yine bir sürü güzel resim çıktı ortaya. 

#uskistchallenge - II

     Geçtiğimiz günlerde II. #uskistchallenge'mizi de tamamladık. Bu sefer konumuz evimizin sevdiğimiz bir köşesi yahut sevdiğimiz bir kafeden bir sahne idi. Bir sürü çizer arkadaşımız yine bizi yalnız bırakmadılar ve birbirinden güzel çizimler yaptılar. Buradan hepsine teşekkür ediyor ve sizleri arkadaşlarımızın çizimleriyle başbaşa bırakıyoruz.

Usk Istanbul Kadıköy Pop-Up Eskiz Buluşması

     Bayağıdır toplanıp çizim yapma fırsatı bulamamıştık, bizler de arkadaşlarla hagtaiçi küçük  bir pop-up buluşma yapmaya karar verdik. Bu güzel ve neşeli yaz günlerinde Kadıköy'de bir buluşma yapmasak çok ayıp ederdik ve içimizde kalacağına defterlerimizde kalsın deyip buluşma yeri olarak Kadıköy Haldun Taner Sahnesi'nin önünü seçtik. Önce Haydarpaşa silüetli küçük güzel resimler çizdik, ellerimizi, parmaklarımızı ısındırdık. Sonrasında asıl resimlerimize başladık. 

     Bu noktada resimlerimizi tamamlayınca Bahariye'ye doğru yola koyulduk. Hiç yaz resmi olur da içinde sokak masalarına oturmuş çayını, kahvesini içen insanlar olmaz mı? Bizler de hemen bir kafenin önünde yerimizi aldık ve bu sefer de kafede olan biteni kaydettik defterlerimize. Ardından her zaman yaptığımız gibi tüm resimlerimizi bir yere koyup aynı noktalardan, aynı yerlere bakarak ne kadar farklı şeyler çizdiğimizi bir kere daha farkettik. Günün yorgunluğu üzerimize yavaş yavaş çökerken eşyalarımızı topladık ve birbirinden güzel çizimler ile evlerimize döndük.

Hava Kuvvetleri Müzesi Çizim Buluşması

     Yaşadığım her şehirde Cengiz Topel'in ismini sağda solda mutlaka görürdüm. Mahallemizin ismi oldu, oturduğumuz caddenin ismi oldu. Bu isme sahip apartmanlar, okullar ve parklar Anadolu'nun her yerinde karşıma çıkmıştı. Sonradan araştırınca kendisinin Atatürk'ün mirası olan güzel ülkemizde yetişmiş en kahraman pilotlardan biri olduğunu öğrendim. Geçtiğimiz hafta şehadetinin yıl dönümü olması sebebiyle bizler de buluşma yeri olarak Hava Kuvvetleri Müzesini seçtik ve bol bol uçaklar, helikopterler çizdik. Kahraman pilotlarımızı orada andık, onları göklere çıkaran uçaklarını gördük. Çelik kanatlı kuşlarımızı sevdik. Bu güzel günden geriye gururla karışık huzur duygusu, fotoğraflar ve sayfalarımızı süsleyen çizimler kaldı.

#uskistchallenge Tamamlandı!

     Heyecanla başladığımız ilk #uskistchallengetamamlandı. Ülkenin ve özellikle şehrin dört bir yanından katılım sağlanan challenge ımız çok eğlenceli geçti. Merakla paylaşımların gelmesini bekledik 1 hafta boyunca. Nasıl yerlerde yaşadığımızı birbirimizle paylaştık. Eğlenmenin yanı sıra bir çok güzel, minik hedefimiz de vardı;

İstanbul Caz Festivali-Fenerbahçe Parkı Etkinliği

 Sizler sokakta yürüyor, markete gidiyor ve hatta parkta oturuyorken bile bir çizere av olabilirsiniz. Kim ve nerede olursanız olun Usk Istanbul'un çizerlerinden kurtulamazsınız. Siz huzur içinde içeceğinizi yudumlarken o sizi çoktan defterine kaydetmiş olabilir. İşte bunlardan en amansızı bugün karşınızda. Konuk yazar köşemizde bu sefer misafirimiz Zeynep Cansu Akın.
Instagram: https://www.instagram.com/zcakin/

    Özellikle yaz günleri, yeşillikler içerisinde açık havada zaman geçirmenin tadı bir başka. İstanbul'a kuşbakışı baktığımızda yeşilliklerin alanının hızla azaldığını görsek de hala nefes alabildiğimiz yerlerin olması mutluluk sebebi. Hele bu yeşillik deniz kenarındaysa şehir içinde tatil havasını hissedebiliyor insan. 

    Her yıl gerçekleşen caz festivalinin parklarda geçen kısımları ise bu tatil havasını müzikle tamamlıyor. 

  Geçtiğimiz günlerde İstanbul caz festivalinin Fenerbahçe Parkı'ndaki konseri için arkadaşlarla  atıştırmalıkları kapıp parkın yolunu tutuyoruz. Bir çizim buluşması sonrası yaptığımız bu plana sandalyelerimiz olmadan gitmek zorunda kalıyoruz. Olsun! Yere oturmak da gayet keyifli deyip yerimizi seçiyoruz. Gençlerle dolu parka yerleştikten ve bir süre müzikle beraber etrafı gözlemledikten sonra boyalar meydana çıkıyor. Ortamın canlılığı insana enerji veriyor. Rengarenk taşınabilir sandalyeler ise açık hava insanlarının dolayısı ile şehrin bir parçası olmuş. Benim de resmime konu oluyor. Gençler dışarıda çok mutlu, müzik çok güzel. Konser bitimine kadar ortamın bir parçası oluyoruz. Pazar günü bitmek üzere, tatil havasını sonlandırıp eve elimde o günü hep hatırlatacak resmimle dönüyorum.

Atatürk Arboretumu Çizimleri

Yerinde Çizerin blogu ve Instagramı:

http://yerindecizer.blogspot.com/

https://www.instagram.com/yerindecizer/

     Su üzerindeki ağaçlar, havada asılı kalmış kayalıklarla aynı etkiyi yaratıyor bende. Neden bilmiyorum biraz korkutucu ama aynı zamanda son derece çekici geliyor. Bir de ağaçların birbirinden bağımsız ve üçgen formlu olmaları bendeki bu etkiyi kuvvetlendirdi. Ortamın sessizliğini hiç bozmadan, bu kayıp ruhları tedirgin etmeden defterimizi açtık ve çizmeye başladık. Tanrıları kızdırmış olacağız ki yağmur başladı. Ancak son derece tatlı yağan bu yağmur en ufak bir şüphemizi bile çekmedi. Isınan bir tencereye atılan kurbağa gibi, önce hoşumuza gitti göle düşen damlaları izlemek. İyice rahatlamışken öyle bir bastırdı ki yağmur, yağmurluklarımızı yanımıza aldığımıza şükrettik. Apar topar çantalarımızı toplayıp kaçtık bir gölgeye.

#USKISTCHALLENGE Başladı!

Merhaba! Buluşmalarımıza gelemeseniz bile Usk'yı sizlerle birlikte deneyimlemek için ilk #uskistchallenge ımızı başlatıyoruz! Haftaya Cuma (3 Ağustos) akşamına kadar herkesten penceresinden ya da balkonundan gördüğünü çizmesini ve #uskistchallenge tagi ile ister paylaşmasını ister dm'den bize iletmesini bekliyoruz!  Böylece hem Usk'yı birlikte deneyimlemiş, hem de pencere görüntülerimizi birbirimizle paylaşarak eğlenceli bir anı sahibi olmuş olacağız. Malzeme size kalmış. İyi/kötü yok! O zaman başlayalım!  

Önemli not: güzel bir manzara görmek değil, SENİN PENCERENDEN GÖRDÜĞÜNÜ GÖRMEK istiyoruz. Hatta his ve düşüncelerini de yazarsan tadından yenmez diyoruz. Çizimlere mutlaka şehir/semt bilgisi ekliyoruz. Her şehirden katılabilirsiniz.

Usk Istanbul Haliç Buluşması

     Geçtiğimiz Pazar günü Usk Istanbul ailesi olarak Haliç Metro Köprüsünde'ydik. Haliç manzarasını çizebileceğimiz ama bu garip köprüyü görmeyeceğimiz tek yerin köprünün üzeri olduğunu fark ettik ve programımızı buna göre yaptık. Rekora koşan hava sıcaklığı bizi planı yaparken korkutmadı desek yalan söylemiş oluruz, ancak işler hiç de korktuğumuz gibi olmadı. Tam tersine serin ve ıslak bir gün geçirdik. Şiddetli yağmurda sığınacak yer aradık ve bir kere daha Urban Sketching'in ne demek olduğunu anladık.

Gent

     İlk yazımız daha önce burada yazılarını severek okuduğunuz Talya Yücesan Öcal'dan geliyor. Kendisi bizler için üç günlük Gent macerasını kaleme aldı. Bu kısacık süre içerisine bir sürü şeyi sığdırdığı için kendisini tebrik ediyoruz. Önümüzdeki günlerde daha çok yazısını okumak dileğiyle ben sözü Talya Hanım'a bırakıyorum.

Talya'nın blogu ve instagramı; https://talyayucesan.wordpress.com/

https://www.instagram.com/tisortart/

    Gent’e ikinci gelişim, yine de çok heyecanlıyım. Geçen yıl bu zamanlar geldiğimde çok sevmiştim bu şehri. Yine sevecek miyim yoksa yeni bir yer keşfetmenin heyecanı mıydı geçen yıl hissettiklerim emin olamıyorum. Çünkü bazı şehirlerde, aslında sayacak çok fazla şey bulamadığınızda acaba diyorsunuz. Ama ben “acaba”mı çabucak yok ediyorum, biliyorum ki bir şehir sahip olduklarından çok hissettirdiği kadar ve Gent bana iyi hissettiriyor. Üstelik bu sefer geçen yıldan farklı olarak çantam boyalar, kalemler ve defterlerle dolu!

.

Kuzguncuk Eskiz Buluşması

     Küçük bir aranın ardından kendimizi bu buluşmada da Kuzguncuk'a attık. Bu hafta küçük bir atölye çalışmamız vardı. Çizerlerimizden birisi olan mimarlık öğrencisi Sima Bağlayan tarafından bizlere sunulan Perspektif Atölye çalışmamızın özetine önümüzdeki günlerde yine buradan erişebilirsiniz. Böyle güzel bir atölye çalışmasının ardından öğrendiklerimizi pekiştirebilmek için Kuzguncuk sokaklarına dağıldık. Tek kaçışlı, üç kaçışlı derken bayağı pratik yaptık. Bu kadar çalışmanın ardından yorgun düşünce kendimizi bostana attık, biraz da orada oyalandık. Bu güzel güne ait resimlere bakınca ne kadar şanslı insanlar olduğumuzu bir kere daha anladım.