29 Haziran 2018 Cuma

Istanbul at a Historical Breakpoint

post-feature-image
  There are breakpoints in the history of each country, and each country deals with these problems in different ways. These problems could originate from political reasons, economic reasons, etc. As an urban sketcher, we have an important duty to record these break lines in our city that we live in. In recent years, with our country, Turkey, living on a break line, walking around the streets with a sketchbook is best way to observe marks of change. In our city, Istanbul, Taksim Square is the place that most critical things happen.

Usk Istanbul Pop-Up Sultanahmet Buluşması


     Bir Urban Sketcher olmanın en güzel yanı çok büyük bir şeyin parçası olduğunu bilmektir herhalde. Dünyanın başka başka yerlerinde de bizler gibi çizen insanlar olduğunu bilmek ve bu insanlarla zaman zaman birlikte çizebilmek yerinde çizerliği çok daha ilginç hale getiriyor. Bu hafta Avustralya'dan bir misafirimiz vardı. Kendisi 26 saatlik uçak yolculuğundan sonra soluğu Sultanahmet'te almış ve çizim yapmaktan bitkin düşmüş. Bizlerde kendisini çizimle geçen üç günün ardından Hipodrom Meydanı'nda yine bir şeyler çizerken bulduk. Sonra çizmeye birlikte devam ettik, defterden kağıttan konuştuk, bu arada da elden geldiğince çizdik. Böylelikle güzel bir anı bırakmış olduk geriye.

17 Haziran 2018 Pazar

Bir çizeri tanımak mı istiyorsunuz, ondan suluboyasını isteyin...

Bir çizeri tanımak mı istiyorsunuz, ondan suluboyasını isteyin...
     Bizlere emanet edilen şehri koruma konusunda sınıfta kaldığımız ortada. Ancak birileri "Zaten olan olmuş, biz ne yapabiliriz ki?" diye boşvermek yerine, elinde kağıdı kalemi sokağa çıkıyor ve imkanları ölçüsünde bu şehri her yönüyle kayıt altına almaya çalışıyor. Bu kahramanlardan birisi de arkadaşımız Sena Öztürk. Kendisi epeydir buluşmalarımıza katılıyor, daha da güzeli aramıza yeni katılan arkadaşlara yardımcı oluyor. En son buluşmadan sonra kendisi ve iki suç arkadaşını kaçak kırtasiyeye götürürken yakalanmışlığı bile var. Kendisiyle tanıştığımız için biz çok mutlu ve şanslı hissediyoruz, bu hafta sizin de onu yakından tanımanızı istedik. Kendisiyle bir çok buluşmada birlikte olmayı ümid ederken sorularımızı yönelttik. İşte sorularımız ve Sena'nın verdiği cevaplar.

12 Haziran 2018 Salı

İpuçları&Tüyolar / Tips&Tricks

     Aramıza katılan çizer sayısı her geçen gün artarken bizler de onlara yardımcı olmak için bir yazı dizisi başlatalım dedik. Bu yazıları bizler için hazırlayacak olan Eğitim Direktörümüz Uğur Arslan'a şimdiden çok teşekkür ediyorum ben, böyle bir iş için daha iyi bir çizer bulunamazdı. 


     Merhabalar, ben Usk Istanbul ailesinin bir parçasıyım.Aramıza yeni katılmak isteyenlere veya dışarıda birşeyler çizmek isteyenlere birkaç önerim olacak. İlk olarak en önemli konu bizler hava durumuna göre hareket ediyoruz .Sıcak ve soğuk havalarda buna göre giyiniyor; hava yağmurluysa şemsiye, güneşliyse gözlük ve şapkamızı alıyoruz.Tabureniz varsa çok iyi olur, bu sayede istediğiniz açı ve noktada çiziminizi yapabilirsiniz.Yoksa ufak bir kontraplak parçası bile işinizi görecektir. Yanınızda mutlaka su bulundurun. Çizim ekipmanlarınızı iyi belirleyin; gereğinden fazla, kullanmayacağınız malzemelerinizi eleyin. Boşa ağırlık taşımak istemezsiniz. Çizdiğiniz tekniğe göre resim defterinizi seçin.Sulu çalışıyorsanız 200 gr ve üzeri kuru çalışıyorsanız daha az gramajlı kağıtlar yeterlidir. Birkaç parça kağıt mendilin yanınızda olmasının da faydası vardır. Eğer çizim esnasında çevredekilerin bakışları sizi rahatsız ediyorsa çizime başlamadan daha sakin köşeler seçin. Şimdilik benden bu kadar, sanatla kalın. 

Uğur Arslan'ın Instagram hesabına ve bloguna ulaşmak için tık tık!

10 Haziran 2018 Pazar

Neden Çiziyoruz?

Bu ara sık sık düşünür olduk bu soruyu; Neden çiziyoruz? Elbette ki herkesin sebebi farklı ve bu sebepleri bulup çıkarmak hem keyifli hem öğretici.
Tüm çizerlerimizden cevaplarını beklerken ilk cevap Talya'dan gelmiş bile! Kendi blogunda anlattıklarını buradan size iletiyoruz.
Neden Resim Biraz Anlatsana




İhmal ettim buraları biliyorum. Uzun zamandır bloga kaç kişi tıklamış ona bile bakmıyorum! Çünkü kafamı bir şeye taktım mı sonuna kadar kendimi vermek gibi bir huyum var. Sonuna kadar yoğunlaşmazsam olmuyor. Bu bazen iyi, bazen de kolay sıkılmaya sebep olabiliyor.
Zaten sürekli “bir şey yapar” haldeyim. Durmak bende pek yok, bu aralar ise “sürekli bir şeyler yapmak” çok demode, malum “yavaşla, anı yaşa” akımları sel oldu, boğuluyoruz.
Bir şeyler yapmak, benim içimin dışarıyla iletişim kurma biçimi aslında…
Bir süredir çizim ekibinden arkadaşlarla (çok havalı duruyor değil mi?)  kafamıza bir soru takılıyor. Neden çiziyoruz? Aman kimse korkmasın, sanat nedir ne için vardır falan muhabbeti değil bu! Cidden yani neden çiziyoruz? Güzel bir şeyler bırakmak mı amaç, yoksa anıları, olanı biteni kaydetmek mi diyoruz? İşin içinden çıkamıyoruz.
IMG-20180603-WA0015

8 Haziran 2018 Cuma

Ağaç Nasıl Çizilir?


Resim.1
     Geçtiğimiz hafta Usk Istanbul olarak ilk atölye çalışmamızı yaptık. Eskiz buluşmasının yeri Gezi Parkı olunca ve hepimizin ortak problemi ağaç çizimi olunca konu kendiliğinden belirlenmiş oldu ve ilk atölye çalışmamızda ağaç konusu üzerine eğilmek istedik.
     Herhalde büyük bir çoğunluğumuzun ilk çizdiği obje ağaçtır. Peki uzun yıllar defterlerimizi süsleyen ağaçları nasıl tanımlıyoruz? Yani bir şeyin ağaç olduğuna nasıl karar veriyoruz? Ağaç türlerini birbirinden ayıran ne? Ağaç çizimi yaparken bu soruların cevapları çok işimize yarayacak. Çünkü bizler ağacın bir kopyasını yapmak istemiyoruz. İstediğimiz şey defterimizde o ağacın bir ilüzyonunu oluşturmak. Bunu şöyle de düşünebiliriz, çizdiğimiz resme bakan kişinin zihninde o ağacı yeniden oluşturmasını sağlayacak malzemeler verebilmek. 

4 Haziran 2018 Pazartesi

Usk Istanbul Gezi Parkı Buluşması



     Mavi gezegenimizde öfkemizden, nefretimizden nasibini almayan köşe hemen hemen bırakmadık. Kutuplardaki penguenlerden, okyanus tabanlarında yaşayan mahlukata kadar ulaşabildiğimiz her canlıya mutlaka bir zararımız dokundu. Gidebildiğimiz her yere hırsımızı, kinimizi naylon poşetlerle, petrol atıklarıyla, nükleer sızıntılarla taşıdık. Koca koca ormanlar, buzullar hep bu nefretin altında kaldılar. En son hırsımızı alamayınca bu sefer yeşil düşmanlığımızı yerimizde, yöremizde kalan minik ağaç adacıklarıyla tatmin etmek istedik. Sonrasında neler olduğu hepimizin malumu. Bu hafta hem biraz nefes almak, hem hatırlamak, hem de bir şeyler çizmek için Gezi Parkı'ndaydık. Yine yeni yeni arkadaşlarımız vardı, hepsiyle tanıştığımıza çok mutlu olduk. Her birinden yine bir sürü şey öğrendik. Öncelikle her seferinde olduğu gibi aramıza yeni katılan arkadaşlara hoş geldiniz diyerek başlamak istiyorum cümlelerime.